ASTROLOJİ NEDİR?
Aşağıda ne varsa, yukarıda da o vardır, bu kadim bilgi astrolojinin çıkış noktasıdır (Hermes).
Carl Gustav Jung , psikanalizmin ve analitik psikolojinin babası olarak bilinir ve Zodyak Astroloji Akademisi Ders kitabında astrolojiye verdiği önem adına yayınlanan sözleri; ”Hepimiz belirli bir zaman ve yerde doğarız, Ve aynı bir şarabın yılına göre belirli bir kaliteye sahip olması gibi, biz de doğduğumuz yılın ve mevsimin kalitesini taşırız. Astroloji de bundan daha azını veya fazlasını iddia etmemektedir. ”
Astroloji kimine göre bilim, kimine göre sanat, hiç anlamayana göre ise fal, safsata ya da eskilere göre melhemelerdendir. Antik çağdan bu yana incelenen gökyüzü insanlık tarihi boyunca merak konusu olmuştur. En eski bilim olarak bilinen astroloji tüm bilimlerin çıkışındaki ana kapıdır. Astroloji pozitif bir bilim değildir ancak tamamiyle teknik çalışmalara dayanır. Gözlem, deneyim her bilim alanında vardır. Kaldı ki coğrafya ve matematik bilmeyen birinin ne derece iyi bir astrolog olabileceği şüphe götürür. Her şey birbiri ile etkileşim içindedir, bir diğerinin hayatı, veya ülkesel baz da etkileşimler tüm bir halkı, kişisel baz da karşılıklı etkileşimleri gösterir ve bunu sembolik dille ortaya koyar. Astroloji de eş zamanlılık vardır ve bütüncüldür, sadece insanı değil, tüm evreni içine alan evrensel bütünsellik içerir. Astrolojinin dili sembollerle çalışır, sembolleri bilmeden astrolojiyi bilemez bir doğum haritasını okuyamazsınız, bu semboller sadece işaretleri değil, geçmişten bu yana gelen bilgileri de içerir. Unutmayın ki, matematik de semboller dizilimidir.. Kelime anlamı olarak baktığımızda astron=yıldız, logos= söz, akıl, kavrama, bilgi ve bilim anlamlarında kullanılır. Astrologos, astrologia, astrology veya astroloji oldukça gizemli bir dünyanın kapısını akıl yoluyla aralamak için kullanılan bir haritadır. Gizemli gibi görünen, bilinmeyenin ötesine geçmek gibi algılanan astrolojinin içine girildiğinde gizemin hayatın ve evrenin ta kendisi olduğunu, o bilgilerle arketipsel bir silsile ile bütünleştiğimizi öğrendikçe kavramak hayranlık ve saygı uyandırmaktadır değerini bilene..
Astroloji ve astronomi ayrı kabul edilmezlerdi, sonradan astronominin daha bilimsel olduğuna ve astrolojinin bilime pek yakın olmadığını düşünmeleri sonucu bazı batı astronomları 17. Yüzyılın ortalarına doğru karanlık bir çağa gömmüşlerdir astrolojiyi, lakin gömenler astrolojiden faydalanmaktan da vazgeçememişlerdir. Günümüzde astroloji artık hak ettiği değeri yeniden kazanmaya başladı ve bu alanda çok ciddi çalışmalar yapılmaktadır, Avrupa da kürsüler oluşturulmuş ve üniversitelere ders olarak girmiştir. Umarız ülkemizde de hak ettiği değere kavuşacaktır astroloji. Astrolojiyi hayatının yol haritası kabul edenlerin hala astrolojiye hak ettiği değeri vermemesi nasıl bir çelişki ve muammadır, bu düşünülesi bir durumdur..
Astroloji daha önceden de dediğimiz gibi sembolik bir dildir ve dünya merkezlidir. İnsan, doğa, canlı ve cansız tüm evrene etki eden bu bilim varoluşumuzda ki bilmediğimiz veya bilip de fark edemediğimiz kimliğimizi bize sunar, bir nevi kişisel yol haritasıdır, sadece kişisel yaşam analizi ile kalmayıp varlık boyutunda her anlamda bilgileri bize sunabilmektedir. Dünyada ve evrende olan olaylar, hayatımızda yaşadıklarımız astrolojinin kapısını araladığımızda sebepleri ile karşımıza gelecektir. Astroloji kendi içinde bir çok alana bölünmektedir, kişisel, mundan(ülkesel), sağlık, ilişkiler, psikoloji , horary (soru), electional (seçimsel) astroloji gibi bölümleri vardır. Dönemimiz de antik çağ, orta çağ ve modern çağ astrolojisi ile ilgilenen bir çok astrolog olmakla birlikte bunları harmanlayarak konsept edip faydalanan astrologlarda vardır ki ben hepsinden faydalanılması gerektiğine inananlardanım. Ayrıca Batı astrolojisi, Hint astrolojisi, Arap Astrolojisi, Türk Astrolojisi Çin Astrolojisi, Hellenistik Astroloji, Maji Astrolojisi, Ezoterik Astroloji gibi bir çok astroloji çeşidi de vardır. Her millet kendine özgü kültürel ve inançsal saptamalarla astrolojyi incelemiştir. Astroloji yi öğrendim demek o yüzden mümkün değildir, en usta astrologlar dahi böyle beylik laflardan kaçınır. Eski çağlardan bu yana var olan bu ilim nasıl olurda takribi 80 yıllık bir ömre sığabilir ki?
Bizim çıkardığımız horoskoplar Dünya Merkezlidir. Dünya merkezli (yer merkezli-geocentrik sistem) astroloji dünyadan evreni gördüğümüz haliyle inceler. Öyle ya, biz dünyada yaşıyoruz haliyle dünyadan bakmalıyız evrene. Bu sistem Ptolemy’ nin kullandığı bir sistem olduğundan Ptolemy ‘nin adıyla bilinir. Güneş Merkezli (heliocentrik) Astroloji Güneş’in Merkezinden evrene bakış açısı ile çalışır. Kopernik’ in kullandığı bir sistem olduğu için Kopernik ‘in adıyla bilinir. Kopernik’den önce evrenin merkezi dünya olarak kabul edilirken, Kopernik’ in evrende ki tüm gezegenlerin (dünya dahil) Güneş’in çevresinde döndüğünü ispatlaması ile Güneş evrenin merkezi olarak kabul edilmiştir. Tabii ki, bu bizim dünya da yaşadığımız gerçeğini göz önünde bulundurmamızı unutturmamalıdır. Astroloji de bu yüzden yer merkezli olarak işlemeye devam etmektedir. Ancak zamana göre heliocentrik haritaların da incelenmesi gerekmektedir, özellikle mundane astroloji de çok önemli veriler içermektedirler.
Astroloji de zamanın kalitesi önemlidir, ancak kaderin işlevselliği olduğu gibi, özgür iradeyi de unutmamamız gerekir. Doğduğumuz yer, kültürel şartlar, genetik, iradenin kullanışı herşey varoluşumuz da ve yaşadıklarımızda etkili olacaktır. Evet öngörü teknikleri gökyüzünün ve zamanın etkileri gibi çeşitli yöntemlerle yapılmaktadır, ancak bu fal değildir, bir şeye olacak denilirse fal olur, olabiliteler ve planetlerin getirilerinin etkileri tamamıyla bilimsel yaklaşımlardır ve binlerce yıldır, araştırılmış anlamlar içermektedir. Tıpkı meteoroloji gözlemleri gibi, ekonomik öngörümler gibi bir durum söz konusudur. Şöyle düşünelim, bir insan anatomisinin doğal senkronizasyonu eski zamanlardan bu yana çeşitli araştırmalarla ve zamanın şartlarına göre belirlenebiliyordu ve belirlenmeye devam etmektedir. Astrolojide de Gök cisimlerinin yerleşimleri ile gerçekleşen etkiler zamanın şartlarına göre çeşitli çalışmalarla belirlenmiştir. Tıpta ve diğer bilim dallarında olduğu gibi Astrolojide de gelişmeler nihayetlenmeyecek her geçen zaman içersinde daha farklı bilgilerle gelişmeler sağlanmaya devam edecektir. Bizler bilimsel veya ezoterik fark etmez. Sırlara ne kadar hakim olabiliriz ki, bilinenler bilinmeyenler karşısında belki de okyanusta zerre miktarıdır.
YONCA BAZ OLAMAZ @muneccimemyonca #astroyonca (2011)
Whatsapp İletişim: 0532 159 8623
astroyonca@gmail.com
+ There are no comments
Add yours