Nûn vel kalemi ve mâ yesturûn(yesturûne). (Kalem suresi 1. ayet) Meali: “Kaleme ve o kalemin satır satır yazdığı yazılara andolsun”
Bismillâhirrahmânirrahîm
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم ن وَالْقَلَمِ وَمَا يَسْطُرُونَ
Nun nedir bilir misin de be’ye talip olursun? Nun insandır, Nun’un noktasını hıfz eden, kendini bilir, Be’nin noktasının mealine vakıf olur. Nun’u bilmeden Be’ye ulaşmak ne mümkün… Nun’u anlarsan kendini anlarsın ve bilirsin ki evrenin sırrının içinde olduğu, ilmin, ilmek ilmek içine nakşedildiği Be’nin noktası aslen Nun’da variddir, iki nokta da birdir.
Sır şudur ki; insan evrenin ta kendisidir, kendini bilmeyi hedef edinip, çaba gösteren, evreni hal ile bilir, bilmek için yoldadır. Nun yarım Güneş gibidir, noktasını yani kendini bilmeye, öğrenmeye başlayan insan (insan olmaya çaba gösteren beşer), Nun’daki noktayı dönme kanunu nisbetince harekete geçirir, nokta kişi çaba gösterdikçe döner döner ve Güneş’in halkası tamamlanır. Güneş’in halkası tamamlanınca nokta dönmeye devam ettikçe artık frekansı dışarıya taşınır, Be oluşur ve tekamülde yol alan anlar ki zaten Nun’da kendiymiş, Be’de kendiymiş. Ölmeden önce ölen kişi Nun’un sırrına vakıf olur ve Be’yi idrak ancak edebilir.
Ve ey insan, sen öyle bir varlıksın ki, Rabbin sana kalemi verdi, yazdığın kalem üzerine satır satır yemin etti, kaderini sen yazdın, Mutlak kader Küll’i İrade harici, Cüz’i İradenle yazmış oldukların kaderine yön verdi. Bu nasıl olura gelince; Rabbin sana her yaşamış olacağın süreçte, ettiğin duanın, dilinden akan sözün gideceği iki yol tayin etti, her bir anda iki yol çıktı önüne ve seçimi sen yaptın, ”kalemle satır satır sen yazdın”, yaşadıklarım benim suçum mu deme? Suç değil tecrübe, bundan sonra seçtiğin yola, ağzından çıkan söze, ettiğin duaya, yaptığın her faaliyete dikkat et… Dikkat et ki kalemle yazdıkların seni ”Şaki”liğe değil ”Said”liğe götürsün, Söz oldurur, olduran da sensin UNUTMA!!!
RUH-KÜN Güneş’tir, ”Kün” ol-durur, Nun Kün’ün ta kendisidir, NUN yarımdır, tamamlanması ruhun tamamlanmasıdır. Tamamlanırsa ”Kün” Güneş-Ruh olur ve ışığı yayılır, nokta dışta seyahat eder, uyuyan ruh uyanır, kapılarını açar, dışarı çıkar, Be’ye yol alır, Be’nin noktası oluşur ve kişi anlar ki zaten hepsi kendiymiş, yolculuk içte başlamalı, dışa çıkabilen dışında iç olduğu anlar. İçini bilmeyip dışta seyrü sefer derdinde olan ne Nun’u bilir, ne Kün’ü, Be’de ısrar eden hele ki Be’yi kat’a öğrenemez, serkeş serkeş gezer durur…
İlim, ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendin bilmezsen,
Ya nice okumaktır…
İKRA(OKU) der Rabbimiz ve DÜŞÜN der ilahi kitabın bir çok yerinde, Düşün ey insan, düşün, önce kendin oku, kendini okuyan yaratılışını, yaratılışı, evreni, hiçliği,
varlığı bilir, ”ARİF-İ BİLLAH” olur, ”ULU’L ELBAB” olur, ”İKAN”a erer, hiçliğin varlıkta, varlığın hiçlikte olduğunu idrak eder.
Rabbime, en güzele emanetsiniz, selam ve dualarla, sevgiyle ve hoş kalınız (2018)
YONCA BAZ OLAMAZ @muneccimemyonca (astroyonca)
Whatsapp İletişim: 0532 159 8623
+ There are no comments
Add yours