Merhaba kadim bilgilere, astrolojiye önem veren dostlar. Bu yazıda astroloji nedir? Ne değildir, onu konuşacağız.
Müneccim nedir? Mü arapçada türemiş kelimelerde kullanılır, yapan, uğraşan anlamında kullanılır. Necm ise yıldız demektir. Müneccim yıldız ilmini yapan kişiye denir. Astrolog ve astronomların Osmanlı da müneccim olarak anılması bu sebeptendir. Astroloji pozitif bir bilim değildir, ancak kadim olan her ilimin çıkış noktasıdır. Bilimden ziyade ilimdir.
Kadim bilgilere göre, İdris A.S.(Hermes)’a nücm ilmi verilmiş ve insanlara yıldız ilmini doğru olarak ilk tanıtanında, İdris A.S. olduğu kaynaklarda yazılır. İnsanlar yaradılıştan bu yana bilinmeyene merakın orijini ile dürtülmüş, yıldızların gizemini de çözmeye çalışmıştır. Ancak yıldız ilmi herkes tarafından bilinemediğinden, kişiler yıldız etkilerini bilenleri falcı olarak görme eğilimine girmişlerdir. Şu var ki, astroloji aslında bilinmeyeni değil, var olan bilgiyi yorumlamaktır. Aradaki farkı anlamayanlar, gaybdan haber verildiği gibi talihsiz bakış açıları ile bu ilime bilinçli veya bilinçsiz darbe vurma eylemini gerçekleştirmişlerdir. Yıldızların ve gök cisimlerinin etkileri yüzyılları aşan incelemeler sonucu elde edilen verilerle anlaşılmış, anlaşılmaya da devam etmektedir. Antik çağlardan bu yana yapılan çalışmalar ve gözlemlerle yıldız hareketleri de tayin edilebildiğinden ki, usturlab da bu hareketleri bulma yöntemlerinden en önemlisidir. Gezegen, yıldız ve gök cisimlerinin gökyüzünde zaman içerisinde nasıl konumlanacakları da materyallerle, gözlemlerle hesaplanabilmiştir.
Günümüzde artık programlar sayesinde bunu rahatlıkla yapabiliyor, gökyüzünde ki hareketleri bilebiliyoruz. Evet, hala çözülememiş birçok sır vardır ve gökyüzü de birçok sırlara vakıftır. Zaman, tecrübe ve gözlemler eşliğinde bu sırlar yaratanın da takdiri varsa ortaya çıkıyor ve çıkmaya devam edecektir. Bu yüzdendir ki astroloji fal değil ama, öngörü çalışmalarıyla kısmen ‘’Kehanet Sanatı’’ olarak kabul edilebilir. Astronomlar gökyüzü hareketlerini tayin ederken, astrologlarda bu hareketlerin olası etkilerini belli hesaplar, binlerce yıllık edinilmiş gözlemler ve istatiki çalışmalarla, ön görebilmekte, analizleri yapabilmektedirler. Matematik ilmi her alanda olduğu gibi, astronomi ve astrolojide de kullanılan önemli bir materyaldir. Belli hesaplarla varılan veriler, bu ilimleri bütüncül hale getirmektedir.
Gerek anlık gökyüzü hareketleri ve gerekse gelecekte ki gökyüzü konumları bu hesaplamalarla bilinebildiğinden, gök cisimlerinin birbirleri ile yaptıkları etkileşimler geçmişten bu güne elde edilen bilgiler sonucu tahmin edilmektedir. Bundan dolayı kişi, an, ülke, olay, kurum, ilişkiler gibi doğum(natal) haritaları, horoskop, zayiçe ya da yıldız haritası da denilen Zodyak çarkları, zicc çalışmaları ve bir çok istatistiki bilgileri, gözlemler sonucu astrologlara, gökyüzü konumlarıyla anlamlandırıp, çözebilmelerine yardımcı olmuştur. Doğum haritaları kişilerin kimlikleri gibidir ve kişilere nasıl bir karakteristik yapıları olduğunu, hayatlarının nasıl olacağını kadersel etkiler haricinde gösterebilmek açısından önemlidir. Kişiler gibi ülke, kurum, şirket, ilişki, an ve olaylarında doğum (natal) haritaları vardır.
Astroloji de kullanılan öngörü teknikleri ile de kişi, ülke, kurum, ilişki v.s. gibi analizi yapılan harita için, gelecekte olabilecekleri ihtimaller eşliğinde sunulabilmekteyiz. Tabii fal anlayışı da, bu öngörü tekniklerini kavrayamayanlar sebebiyle gelişmiştir. Astroloji de öngörü, daha öncede anlattığım gibi birçok çalışma ve bulunan gökyüzü konumları sayesinde, kişilerin doğum haritalarına olan etkisel yansımaları sonucu varılan bilgilerdir. Burada örnek vermek doğru olacaktır. Diyelim ki, bir kişinin doğum haritasında Ay, Balık burcunda 18 derecede ve 5. eve yerleşmiş, 8. evinde de Güneş İkizler burcunda 18 derecede, Ay burcuna kare açılanıyor, yani 90 derecelik dik açılanma yapıyor olsun… Bu astrolojiye vakıf olanların bildiği gibi gerilimli ve zorlayıcı bir açı çeşididir. Natal haritamızda yani doğum anında ki haritamızda bu yerleşimleri biliyoruz, gelelim anın gökyüzü hareketlerine… Gökyüzünde hareket halinde olan Mars, 11. evde Başak burcunda 18 derece veya orb aralığı dediğimiz etki aralığına girdiğinde, Balık burcunda ki Ay ve İkizler burcunda ki Güneş ile T kare dediğimiz açı kalıbını oluşturacaktır. Yazmış olduğum, transit etki ile tetiklenen açı kalıbı (T Kare) oldukça gergin, gerilimli zamanlara işaret eder. Kişiye, kimlik çatışması yaşayabileceği, kazalara açık olabileceği, çocukları, anne ve babası ile sorunların devreye girebileceği veya hastalıkların söz konusu olabileceği kısa etkili gergin bir sürece girmiş diyebilmekteyiz.
Doğum haritasının kombinasyonlarını ve anlık gökyüzü hareketlerinin kombinasyonlarını hesaplamalarla bulabildiğimizden, açı ve transit etkileri ön görebiliyoruz. Antik çağlardan beridir süregelen çalışmalarla, gök cisimlerinin seyriyle gerçekleşen etkilerin nasıl gerçekleştiğini bilebildiğimizden ve gözlemlediğimizden de, kişinin, kurumun, olayın v.s. yaşayabileceklerinin olasılıklarını söyleyebiliyoruz. Kısacası bilinmeyen, gayb olan bir bilgi bireye verilmemektedir. Gökyüzü hareketlerini şimdiki hesaplamalarla yüzyıllar bazında hesaplayabildiğimizden dolayıdır ki, gök cisimlerinin etkilerinin 10 yıl sonra, 30 yıl sonra v.s. kurum, kişi, ülke, olay bazında yaşatabileceklerini de, olasılıklar eşliğinde işinin ehli olan astrologlar söyleyebilmekte, öngörebilmektedirler. Hatta bu anlamda kişilere, ülkelere, kurumlara önlem alabilmeleri, hazır olabilmeleri için de yardımcı olabilmektedirler. Tabii ki, tüm bu ön görümlerdeki önlem önerileri, mutlak kadersel olayların haricinde etkilidir.
YONCA BAZ OLAMAZ @muneccimemyonca (astroyonca) (2011)
Whatsapp İletişim: 0532 159 8623
Email: astroyonca@gmail.com
+ There are no comments
Add yours